Sade yaşam...

Sizinle ilgili yanlış olan bir şey yok. Sadece hayatımızla birlikte kafamız da biraz karışmış diyebiliriz. İsterseniz, bu sorunu kendi çabalarımızla birlikte pekala halledebiliriz.

Yani hissettiğimiz o yoğun stresten, etrafımızdaki karmaşadan, gürültüden kurtulabiliriz diyorum. Hani o şaşkınlıkla izlediğimiz çağın temposuna ayak uydurmuş insanlar var ya, işte siz de onlardan biri olabiliriz. 

Sadece hayatımızı sadeleştirmeyi öğrenmemiz gerekiyor! Evet, basitliğin altında yatan güzelliğin farkına vardığımızda bunca zamandır kendimizi neden böyle karmaşa içerisine hapsettiğimize anlam bile veremeyeceksiniz. 

Kısacası; sade bir yaşam sürdürmek için ille de şehirden uzakta bir dağ evinde yaşamamız gerekmediğine ya da derin bir oh çekebilmek için ille de teknolojiden tamamen uzak durmaya ihtiyacımız olmadığına gönülden inanabilirsiniz. İnanmakla başlayacağız bu yolculuğa … 

Yaşamımızı sadeleştirip güzelleştirmenin hiç de öyle düşündüğümüz kadar zor olmadığını da anlayabilirsiniz.

 Bir sürü gereksiz şeyle tıka basa doldurduğumuz hayatımızın bizi tüketmesini istemiyorsanız; Hem de öyle “şu zamanda bunları uygulamaya başlayacağım” falan diye de değil, yazının son kelimesini bitirir bitirmez yeni hayatımıza doğru ilk adımı atmalıyız. 

Yok, bu öneriler benim bir kulağımdan girip ötekinden çıkar diyorsanız; o zaman da zaman içinde tükeneceğimizi ve değişime hazır olduğumuz anda değişecek enerjimiz kalmadığı için kendimizi alışageldiğimiz bu karmaşaya ister istemez mahkum edeceğimizi bilmelisiniz.

Mutluluk, huzur ve sağlığın yolunun sadelikten geçtiğine inanan dünyanın dört bir yanında pek çok insan modern çağın, teknolojinin, süratin ve zamanımıza ait daha pek çok gelişmenin yarattığı rahatsızlıklardan kaçış yolunu kendilerine göre sadelikte bulmuş görünüyorlar. 

Bazıları çöpten yiyecek toplayarak besleniyor, bazıları yavaş şehir olma yoluna gidiyor. Amaç ne…!