Değişmeli...
Çok şey değişti. Hayallerimiz belki de karmaşanın ve olumsuz yaftası ile hayatımızı yönlendiren etkenlerin sayesinde daha erken plana düştü.
Zaman o kadar çabuk geçiyor ki anlamakta zorlanıyorum…
Ailemizin ve düşüncelerine kıymet verdiğimiz kişilerin, fikirlerini almak için mevzuyu açtığımızda verdikleri tepkileri hatırlıyorum. “Ne yapacaksınız küçük bir kasabada, eğitim ne olacak, sıkılırsınız, iş mevzusu zor, şehrin imkanlarını ararsınız…
Çocuklar için çok iyi olur, sizin gibi bir aile çok rahat adapte olur, halledersiniz bir şekilde, o kadar uzun vade plan yapmaya gerek de yok zaten, daha çok şey yapmaya fırsatınız olur… ”
Her şey kendinden devam ediyor sanki her gün aynı şeyleri yaşıyorum, sadece hayatımda bir değişiklik var beklide…
Korkuyorum, buralardan gitmek istiyorum, kimseyi duymak, görmek istemiyorum...
Herkesten farklı farklı şeyler duymak beni çok yordu artık, herkesten bir ses çıkıyor bunalttılar beni. Ne yapmam gerekiyor diye düşündüğümde boşverrrr gelir geçer bunlar diyorum ama gün geçtikçe daha çok üzerime gelir oldular. Sıkıldım, bırakın beni artık ...
Doluyu boşalttık, yarıyı doldurduk, ipin ucunu denkleştirdik, sıralamayı değiştirdik, görmezden geldik, ince eledik, sık dokuduk ve sabrettik, inat ettik, cesaret ettik, görmezden geldik… Endişelerimizi, taşın altında iki el var diyerek atlattık. Gittik…
Sonra umduğumuzdan iyi olanlar, planladığımız gibi gitmeyenlerden daha fazla olduğu için mutlu olduk.
Hayatımızı düşündüm. Hayallerimiz nasıl da uzaktaydı. Henüz plan aşamasına gelmemişlerdi. Sadece kafayı yukarıda tutmaya çalıştığımız, düşmeyen ritmin ucundan yakalamak için çabaladığımız, her minik boşluğu neşeyle doldurmaya uğraştığımız zamanlar.
Minik bebeğimizle koşturup durduğumuz, okulun erkenden hayatımızı işgal ettiği, hafta sonlarının çok manalı zamanlar olduğunu düşündüğümüz, bütçeyi denkleştirmek için debelendiğimiz zamanlar.
Şimdi dönüp baktığımda pek çoğuna ‘iyi ki’ diyebildiğim yoğun günler…
Yorumlar
Yorum Gönder